Türkiye’de Aşı Krizi ve Sağlık Sistemindeki Sorunlar

turkiyede-asi-krizi-ve-saglik-sistemindeki-sorunlar-Y997w56a.jpg

Türkiye’de Aşı Krizi Derinleşiyor

Son günlerde Türkiye’de sağlık sisteminde yaşanan aşı krizi giderek büyüyor. Sağlık Bakanlığı’nın aile hekimlerine yönelik olarak hepatit B aşısının “idareli kullanılması” gerektiği uyarısı, Cumhuriyet gazetesinin haberinde gündeme getirildi. Bu haberin ardından, Devlet Malzeme Ofisi Genel Müdürlüğü, ihtiyaç doğrultusunda sekiz milyon doz aşı alımı yapıldığını duyurdu. Ancak, bu açıklamaların ardından Genel Sağlık-İş Sendikası, Sağlık Bakanlığı’nın depolarında birçok önemli aşının tükendiğini ifade etti.

Sendika genel başkanı Derya Uğur, aşı yokluğunu sıkça dile getirmekten yorulduklarını belirterek, “Bakanlık, yaşanan sorunun çözümü için hala olumlu bir adım atmadı. Son dönemde, yurt genelindeki aile sağlığı merkezlerinde (ASM) günü kurtarmak adına aşı tedariki yapılabiliyorken, 23 Temmuz itibarıyla Sağlık Bakanlığı aşı deposundan beşli karma, kızamık-kızamıkçık-kabakulak, hepatit A, hepatit B, suçiçeği ve antiserumlarla ilgili dağıtım yapılamamaktadır,” dedi.

Sağlık Hizmetlerinin Ticarileşmesi

Mevcut durumda aile sağlığı merkezleri, ellerindeki aşılar ile sadece kendi bölgelerine kayıtlı bebek ve çocukların aşılamalarını gerçekleştirebiliyor. Uğur, “Ancak izin dönemi nedeniyle aile sağlığı merkezine başvuran misafir bebek ve çocukların aşıları, stoklar tükenmekte olduğundan yapılamamaktadır,” ifadelerini kullandı. Uğur, AKP’nin uygulamaya koyduğu Sağlıkta Dönüşüm Programı’nın sağlık hizmetlerini ticarileştirdiğini vurgulayarak, “Bakanlık, halkın sağlığını önceleme sorumluluğunu bir türlü üstlenmemektedir,” diye ekledi.

Ayrıca Uğur, aile sağlığı merkezlerinde görev yapan sağlık çalışanlarının aşı yokluğu ile mücadele etmelerinin yanı sıra, yurttaşların tepkileriyle de karşılaştıklarını belirtti. “Bu durum, sağlıkta şiddeti körüklemektedir,” değerlendirmesinde bulundu. Uğur, AKP döneminde kapatılan Refik Saydam Hıfzıssıhha Enstitüsü’nün aktif olmasının durumunda, söz konusu aşıların üretilebileceğine dikkat çekerek, “Atatürk döneminde dünyaya aşı ihraç ederken, şimdi kendi çocuklarımızı aşılayamaz hale geldik. Enstitü bir an önce açılmalıdır,” dedi.

Exit mobile version