Alerjik Rinit ve Polen Mevsimi: Uzman Görüşü
Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Tıp Fakültesi İmmünoloji ve Alerji Hastalıkları Bilim Dalı Başkanı, aynı zamanda KTÜ Farabi Hastanesi Göğüs Hastalıkları Kliniğinde görevli olan Dr. Erbay, alerjik rinitin burun bölgesinde kaşıntı, doluluk, hapşırma ve beyaz akıntı gibi belirtilerle kendini gösteren yaygın bir hastalık olduğunu vurguladı. Özellikle polen mevsiminde bu belirtilerin daha da artış gösterdiğini belirten Erbay, “Polen mevsiminde alerjik rinit belirtileri, gözlerde kaşıntı, kızarma, sulanma, burunda akıntı ve damakta, kulaklarda kaşıntı hissi gibi semptomlarla kendini gösterir. Bu duruma halk arasında ‘saman nezlesi’ de denilmektedir” dedi.
Erbay, polen yoğunluğunun bölgenin bitki örtüsü, yağış miktarı ve sıcaklık gibi hava koşullarına bağlı olarak değiştiğini açıkladı. “Polen mevsimleri, bitki türlerine göre farklılık gösterir. Ağaç polenleri genellikle kış sonu ve ilkbahar başında yoğunlaşırken, çayır, çimen ve tahıl polenleri ilkbahar ve yaz başında artış gösterir. Yabani ot polenleri ise yaz sonu ve sonbaharda zirve yapar” şeklinde bilgi verdi.
Trabzon’da özellikle fındık ve huş ağacı polenlerinin yaygın olduğuna dikkat çeken Dr. Erbay, fındık polenlerinin genellikle şubat ve mart aylarında yoğunlaştığını, huş ağacı polenlerinin ise nisan ve mayıs aylarında zirve yaptığını belirtti.
Polen Mevsiminde Alınması Gereken Önlemler
Dr. Erbay, alerjik rinit hastalarının polen mevsiminde dikkatli olmaları gerektiğini belirterek, şu tavsiyelerde bulundu:
- Alerjik rinit hastaları, polen yoğunluğunun en yüksek olduğu sabah saatlerinde dışarı çıkmaktan kaçınmalıdır.
- Ev ve araçlarında polen filtreli klima kullanmaları, büyük önem taşır.
- Pencerelerini gün içerisinde kapalı tutarak, akşam saatlerinde havalandırma yapmaları önerilir.
- Açık hava aktivitelerini azaltarak, kapalı alanlarda spor yapmayı tercih etmelidirler.
- Dışarıdan geldiklerinde kıyafetlerini değiştirmeleri, duş almaları ve çamaşırları dışarıda kurutmamaları önemlidir çünkü polenler giysilere yapışabilir.
Alerji Tedavisinde İzlenen Yöntemler
Dr. Erbay, alerji tedavisinin ilk adımının alerjenin ne olduğunu belirlemek olduğunu söyledi. Alerjenlerden uzak durmanın en önemli adım olduğuna dikkat çeken Erbay, sonrasında farmakoterapi adı verilen yöntemlerle alerji hapı, alerji burun spreyi veya steroidli burun spreyleri ile tedaviye geçtiklerini açıkladı. Gerekli durumlarda ise alerji immünoloji polikliniğinde alerji aşısı olarak bilinen immünoterapinin uygulandığını belirtti.
Erbay, “Alerji hastalarımız polen mevsimini çok uzun ve şiddetli yaşıyorsa, tedavilerle şikayetleri geçmiyor ya da bir yan etki gelişiyorsa, o zaman alerji aşısı uyguluyoruz” şeklinde bilgi verdi. Ayrıca, alerjik rinit hastalarının yüzde 10 ile 40’ında astım gelişme riski bulunduğunu vurgulayarak, “Rinit olan hastaların, rinit olmayanlara göre gelecek yıllarda astım geliştirme olasılığı daha yüksektir. Bu nedenle tedavi almak, önlemler almak ve özellikle aşı tedavisi sayesinde astım gelişimini önleyici olabiliyor. Alerjik rinit tedavi edilmediğinde zamanla ilerleyerek astıma dönüşebilir. Bu yüzden belirtileri hafife almamak ve uygun tedaviyi yaptırmak büyük önem taşır” diye konuştu.